ÇOCUKLARDA UYKU SORUNLARINA ÇÖZÜMLER

                                          ÇOCUKLARDA UYKU SORUNLARINA ÇÖZÜMLER

                Çocuk niçin geç saatlere kadar uyanık olmak ister? Özel bir biyolojik veya psikolojik neden yoksa bunun davranışsal bir sorun olduğunu zamanla alışkanlığa dönüştüğü için devam eden bir durum olduğunu görürüz.

                Çocuğunuzun uyku saatinde evinizdeki ortam nasıl? Ortam ve yaşanılanların çocuğu etkileyebileceğini unutmayın. Eğer hareketli bir ortam varsa, çocuğun erken saatlerde uyumaya alışması çok zordur. Genellikle akşam saatlerinde baba eve gelmiştir, televizyon açıktır veya evdeki çocuklardan bazıları uyumuyordur. Tüm bu sebepler, çocuğu uyanık kalmak için tahrik eder. Çocuk kendine göre eğlenceli bulduğu bu ortamda kalmayı tercih eder veya ‘’Ağabeyim niçin uyumuyor?’’ gibi bahaneler üretir.

                Çocuğunuza erken saatte uyuma alışkanlığı kazandırmak için başlangıçta biraz fedakarlık yapmanız gerekir. Onun uyuması gereken saatte evin ışıklı ortamını loş ortama çevirin televizyon açıksa kapatın ve evin sükunetli olmasına dikkat edin. Çocuğunuz uykuya dalana kadar evdeki yetişkinlerin de uyuyacaklarını dile getirmeleri iyi olur. Bunun için evdeki büyük yaştaki çocuklarınızla anlaşıp onlardan yardım istemeniz faydalı olacaktır. Evin bu ortamı çocuğun öncelikli olarak uykuyu daha çabuk benimsemesine ve erken uyuma alışkanlığını kazanmasına sebep olur. Çocuk erken uyumaya alıştıktan sonra ise zaten siz ortam oluşturmasanız bile saati geldiğinde o uyumayı tercih edecektir. Ayrıca haftada bir gün biraz daha geç uyumasına izin vererek ona ödül sunabilirsiniz.

Çocuk için annenin yanında bulunmak huzuru, babanın yanında bulunmak güveni ifade eder. Ve çocuk bu duyguları yaşamaktan hoşlanır. Bundan dolayı da ebeveyni ile aynı odada yatmak isteyebilir. Bu gayet normaldir. Ancak belli bir yaştan sonra ebeveynin kararlı davranarak çocuğunu farklı bir odada uyutması gerekir. İlk yıllarda çocuğun anne baba ile birlikte aynı odada bulunmasının bir mahzuru yoktur. Özellikle ilk aylarda anne-baba sıcaklığını hissetmek çocuğun kişilik gelişimi için önemlidir. Tercih edilen; 1 yaşından sonra çocuğun ayrı bir odada uyumaya alıştırılmasıdır. Bunun için başlangıçta ebeveyn, çocuğu uykuya dalana kadar çocuğuna eşlik edebilir. Ancak özellikle 2-2,5 yaşından sonra kesinlikle çocuk anne-babasının yatak odasında uyumamalıdır. Bu yaşlarda çocuğun algısı yavaş yavaş şekillenmeye başlar. Çocuk anne-babası arasındaki özel ilişkiyi anlayamaz. Çocuğun gece uyanıp anne ve babası arasındaki mahrem ilişkiyi görme ya da duyma riski her zaman vardır. Bu risk ebeveynler tarafından göze alınmamalıdır. Çünkü çocuk bu olaya anlam veremediği için farklı anlamlar çıkarabilir. Gördüklerini bir saldırı gibi değerlendirebileceği gibi dışlandığını da düşünebilir. Çocuğun kafasında şekillendirdiği bu sorular ebeveyninden uzaklaşmasına neden olabilir veya ebeveyninden gördüğünü modelleme arzusu içine girebilir. Ayrıca sürekli anne-babası ile yatan çocuk ebeveynine karşı bağımlı kişilik geliştirir ve toplum içinde bağımsız davranışlarda bulunmaz. Bütün bu sebeplerden dolayı bir yaşından sonra çocuk ayrı bir odada uyutulmalı. Şartlar müsait değilse en fazla 2-2,5 yaşına kadar beklenmelidir.

Çocuğum kendi odasında uyumuyor!

Bir türlü odasında uyumak istemiyor veya odasında uyuduğu halde gece uyandığında yanınıza mı geliyor? Bu sorunu halletmek için, öncelikle neden odasında uyumak istemediğini anlamaya çalışın. Sorun oda da mı, çocukta mı ( korkuları, alışkanlıkları gibi) veya ailedeki başka bir faktör mü? Sorunun kaynağını bulduktan sonra çözüm daha kolay olacaktır. Özel bir neden yoksa odasını sevdirmek için şunları yapabilirsiniz:

  1. Odasını çocuğunuzun zevkine göre dizayn edin. ( Burada çocuğun tercihlerine önem vermek gereklidir.)
  2. Tamamen karanlık ortam çocuğu rahatsız edebilir, odasını ışıklandırın.
  3. Düzenli olarak odasında yattığı takdirde; uyku cinsinden ( nevresim , pijama vs.) bir ödül vereceğinizi belirterek anlaşma yapın.
  4. Çocuğunuz sizinle birlikte uyumaya alıştıysa, başlangıçta o sizin odanızda/yatağınızda uyumasın, siz onun odasında/yatağında uyuyun ve çocuğunuz uykuya daldıktan sonra mutlaka kendi yatağınıza geçin.

Uykuda karşılaşılabilecek diğer sorunlarda şöyledir;

Uyku terörü: Uyku terörü sıklıkla rüya ve kabusla karışır. Özellikle ailelerin ayırması zor olur. Uyku terörü; çocuğun uyanmasıyla başlar. Oturan çocuk karşıya anlamsız bakar, huzursuzdur, ağlayabilir ya da çığlık atabilir. Bu tabloya kalp çarpıntısı, hızlı nefes alıp verme eşlik eder. Çocuk bu anda hiçbir şekilde avutulamaz. Süreç bittiğinde genellikle çocuk uyur. Uyandırıldığında ya da sabah uyandığında ise gece olanları anımsamaz. Erkek çocuklarda daha sıktır. Başlama yaşı çoğunlukla 4-12 yaşlar olan uyku terörü atakları her gece görülmeyebilir. Tedavi için ailenin ve çocuğun kaygısının yatıştırılması önemlidir. Aileye çocuğu uyandırmaya ve avutmaya çalışmalarının işe yarayamayacağı, durumun çocuğun sağlığı açısından riskleri anlatılmalıdır. Uykuyu düzenleyen ilaçlar tedavide kullanılır.

Uykuda yürüme ve sayıklama: Çocukluk çağında en sık rastlanan psikolojik kökenli uyku bozukluğudur. Aynı zamanda gece çocuklarının başına gelebilecekler nedeniyle aileleri en ürküten sorundur. Bu korkunun bir kısmı da uyurgezer çocukların uyandırıldıklarında olabilecek olumsuzluklara ilişkin yaygın inançlardan kaynaklanır. Bu inancın kaynağı uyandırılan çocukta gözlenen oryantasyon bozukluğudur. Ailenin geçmişinde başkalarında da uyurgezerlik öyküsü gece altını ıslatma ile birlikte sık görülür. Uykuda yürüme sırasında ağzında geveleme şeklinde ,kendiliğinden konuşma görülebilir. Genellikle 10-15 saniye sürmekle birlikte nadiren 30 dakikalık nöbetler de olabilir. Uyuyan çocuk olayı hatırlamaz. Bazen çocuk büyüdükçe iyileşme görülür. Çocuklarda uyurgezerlik epilepsiden (sara) mutlaka ayırt edilmelidir. Tedavisinde bazı ilaçlar ve psikoterapi etkilidir. Önemli olan aileyi çocuğun zarar görmeyeceğine ve gittikçe düzeleceğine ikna etmektir. Psikososyal  sorunların olduğu durumlarda antidepresanlar etkili olabilir. Aile pencere ve kapıları emniyete alabilir, çocuğa yer yatağı yapılabilir, ortalıktan çarpacağı şeyler kaldırılabilir.

 Ailelerin uykuya ilişkin sorunları: Çocukluk döneminde tüm bunların dışında ailelerin yakındıkları uykuya ilişkin iki sorun vardır. Bunlardan birincisi çocukların zamanında uykuya gitmemeleri ve kendi odalarında yatmak istememelidir. Bu sorunlar her ne kadar çocukların uykuya ilişkin sorunları olarak dile getirilse de aslında ailelerin uykuya ilişkin sorunlarıdır.  Uyku saati yaşa göre belirlenir. Eğer çocuk o saatte yatmak istemezse aileyi bu saati geçirmek için zorlar. Aile bu konuda kesin kararlı davranmaz, çocuğun bu saati kaydırma girişimleri karşısında ortak ve kesin bir tutum oluşturamazsa uyku saati bir sorun haline gelir. Uygun olarak seçilen uyku saati konusunda aile kesin kararlı olmalı , ‘’uykum yok i biraz daha’’ gibi sözler karşısında yatağa gidilmesi gerektiğini çocuğa söylemesi ve vazgeçmemesi gerekir. Bunu yapamadığı zaman uykuya gitme zamanı önemli bir uyku sorunu haline gelecektir ve bu sorunun kaynağı da ,çözümü de aile olacaktır. Ailelerin diğer yakındıkları sorun çocuğun yalnız yatmak istememesidir. Ya anne ya babayla aynı yatağı paylaşır ya da ebeveynlerden biri çocukla yatarken diğeri yalnız yatar. Genellikle aileler bu sorunun kaynağının çocuğun korkuları olduğunu söyler. Oysa özellikle depremden sonra artış gösteren bu sorunun gerçek kaynağı ailelerin korkularıdır. Ebeveynlerden birinin ya da her ikisinin çocuğun yalnız yatmasıyla oluşabilecek durumlara ilişkin korkuları çocuğa yansıtılır. Ailesinin ,en çok güven  duyduğu kişilerin bu endişesini adete bir ayna gibi yansıtan çocuk yalnız yatmak istemez. Yatırılmaya çalışıldığında ise gece defalarca uyanarak anne-babasının yanına gelir. Onu yerine götürmek yerine kalmasına izin veren aile bu süreci uzatır. Oysa kesin bir şekilde odasında yatması gerektiği söylenen,yatağına girilmeyerek ,başucunda oturularak bir masal okunan ve gece lambası açık bırakılarak, iyi geceler dilenen çocuk kendi yatağında uyuyacaktır. Gece uyanıp ailesinin yanına gittiğinde, ‘’korkulacak bir şey olmadığını , ailesinin orada olacağını’’ kararlı bir davranışla öğrenen ve geri götürülen çocuk geceleri ebeveyn yatağına gitmekten vazgeçecektir.

 Çocuğun kendi başına uyuması için aşamalı süreç

Sürekli sizinle birlikte uyumak isteyen bir çocuğunuz mu var? Derin psikolojik nedenlerin olmadığını ve bunun sadece alışkanlıktan kaynaklandığını düşünüyorsanız, aşamalı süreci denemelisiniz. Nedir bu aşamalı süreç? Biraz sabır gerektiren bu süreç için beş haftaya ihtiyacınız var. Ayrıca kararlı ve sabırlı davranarak taviz vermemeniz gerekmektedir.

İlk hafta: Çocuk ile birlikte aynı yatakta uyuyun. ( çocuğun yatağında)Bu süreç gerekirse bir haftayı aşabilir. Unutmayın, çocuk uykuya daldıktan sonra kendi yatağınıza gitmelisiniz.

İkinci hafta: Uykuya dalana kadar çocuğunuzun yatağında oturun. Bedensel temasta bulunarak (elini tutabilirsiniz, saçını okşayabilirsiniz) onunla sohbet edin.

Üçüncü hafta: Çocuğunuzun yatağının yanına bir sandalye koyarak üzerine oturun. Bu arada, çocuk uyuyana kadar ona masal okuyabilirsiniz.

Dördüncü hafta: Çocuğunuz uykuya dalana kadar aynı odada herhangi bir işle uğraşın.(mesela; gazete okuyabilirsiniz)

Beşinci hafta: Çocuğunuza yatağına kadar eşlik edip, onu öptükten sonra bırakın kendi başına uykuya dalabilir.

Sağlıklı uykular dilerim…