OYUN OYNAYARAK ÇATIŞMAYI NASIL ORTADAN KALDIRIRIZ?

Oyun oynamak, küçük çocuğunuzun işbirliği yapmasını kolaylaştırabilir. Çocuklar 15. aydan itibaren bağımsız hareket etme dönemine girerler ve bu da birkaç yıl sürebilir. Bu dönemde , en sevdikleri sözcük , ‘’Hayır’’dır. 18 aylık kızınızı, bezini değiştirmek için çağırdığınızda sizden kaçabilir. 3 yaşındaki oğlunuz, arabaya binmeden önce çişi geldiği halde tuvalete gitmeyi reddedebilir. Daha büyükler bile anne babalarının isteklerine karşı çıkabilirler.8 yaşındaki oğlunuzun kıyafetlerini giymesini ya da 12 yaşındaki kızınızın odasını toplamasını istediğinizde, sizi duymazlıktan gelebilir. Çoğu anne baba bu davranış biçiminden dolayı hayal kırıklığına uğrar.

Böyle durumlarda cezanın cazibesine kapılabilirsiniz. Fakat çocuğunuzu bazı haklardan kalmayla ya da herhangi bir cezayla tehdit ettiğinizde, onun bu duruma geçici olarak riayet etmesini sadece aranızdaki ilişkiden ödün vererek sağlayabilirsiniz. Üstelik çocuğunuz, mümkün olan en kısa zamanda-ki muhtemelen 13 yaş civarı ya da daha erken- otoritenize karşı çıkma eğilimi gösterebilir.

Bazı anne babalar ise aşırıya kaçıp küçük çocuklarına kendi ihtiyaçlarını açıklamaya çalışarak taleplerini yerine getirmelerini nazikçe isterler. Örneğin bir anne, parkta 2 yaşındaki oğluna şunları söyleyebilir:’’ Akşam yemeğini hazırlamak için şimdi eve gitmemiz gerekiyor. Haydi, bebek arabana binmek ister misin?’’ Böylesine nazik bir yaklaşım yetişkinlerde başarılı olabilir, ama genellikle küçük çocuklarda işe yaramaz. Oyunu bırakmak istemeyen çocuk, net bir ifadeyle, ‘’ Hayır’’ diye yanıt verip oyun oynamaya devam edecektir.

Annenin isteğine karşılık verilen gayet dürüst bir yanıttır bu aslında. Yapmasını istediğiniz davranışını seçenek gibi sunmaktan vazgeçerseniz bu tür sorunların ortaya çıkmasına engel olabilirsiniz. İstediğiniz herhangi bir şey pazarlığa açık değilse, seçme ve reddetme şansı varmış gibi konuşmanın hiçbir anlamı yoktur. Oysa oyunlar aracılığıyla çocuğunuzla işbirliği yapabilirsiniz.

Aniden ortaya çıkan bir çatışma olduğunda

Çocuklardan yapmalarını istediğimiz çoğu şey onlar için sıkıcı ve anlamsızdır. Onlar diş fırçalamaya, arabada çocuk koltuğuna oturmaya, oyuncaklarını toplamaya ya da banyo yapmaya ihtiyaç duymazlar. Çocukları, ödül ya da ceza kullanmaksızın işbirliğine teşvik etmenin üç yolu vardır: Açıklama yapmak, seçenek sunmak ve yapılacak şeyi eğlenceli hale getirmek.

Öncelikle, açıklama yapmak ve nedenleriyle belirtmek önemlidir. Çocuğunuza söylediklerinizi neden yapması gerektiğini belirtin. Örneğin , ‘’ Arabada çocuk koltuğuna oturmak çok daha güvenli. Aniden frene basmam gerekirse başını çarpmandan endişeleniyorum. ’diyebilirsiniz.

İkincisi, çocuk kendini daha az kontrol altında ve daha fazla özgür hissedeceği için seçenek sunmak her zaman faydalıdır. İşte bazı örnekler: ‘’kırmızı tişörtünü mü giymek istersin, maviyi mi?’’ , ‘’ Bu akşam dişlerini fırçalarken annen mi yardım etsin, baban mı?’’, ‘’ Arabada yemek için yanına nasıl atıştırmalık almak istersin?’’ Dikkat ederseniz bu örnekler-elbiselerini giyip giymemesi, dişlerini fırçalayıp fırçalamaması, arabaya binip binmemesi vb.-pazarlık söz konusu olmayan hususlarda çocuğa seçenek sunmuyor. Başka şeyler için seçenek sunuyor. Bu seçenekler çocuğun istenilenleri yapma eğilimine bağlı olarak çoğaltılabilir.

Son olarak, yapılması gereken şeyi eğlenceli hale getirebilirsiniz ve işte bu noktada oyun oynamaya başlayabilirsiniz. Burada esas olan, çocuğu kendi tarafınıza ‘’çekmenizdir.’’ Yapmasını istediğiniz şeyi oyuna dönüştürebilirseniz, çocuğunuz sizinle işbirliği yapmaya daha istekli olacaktır.

Küçük çocukların işbirliğini yapmalarını sağlamak için eğlenceli yollar

( Aniden ortaya çıkan bir çatışma olduğunda )

*Oyun oynayın: ‘’ Haydi arabaya doğru koşan atlar gibi yapalım’’

*Müziği kullanın: ‘’ Şimdi temizlik yaparken söylediğimiz şarkıyı söylemenin tam zamanı.’’

*Bir hikaye anlatın: ’’Sen banyo yaparken ben de sana bir hikaye anlatayım.’’

*Zamanla yarışabileceği belli bir hedef koyun: ‘’ Haydi baban eve gelmeden önce odayı toplayıp onu şaşırtalım.’’

*Onunla yarışmayı önerin, ama güçlü taraf o olsun ve kazanmasına izin verin:’’ Senden fazla oyuncak toplayacağıma bahse girerim!’’

*Yaratıcı bir oyun oynamayı önerin: ‘’ haydi gel, sen pijamalarını giyerken bir hikaye uyduralım.’’

*Bir oyuncak kullanın: ‘’ Küçük fare giyinme zamanının geldiğini söylüyor.’’

*Anlamsız ve saçma sapan hareketlere izin verin: ‘’ Şimdi üstümüzü giyme zamanı. Çoraplarını ellerine giydirelim mi?’’

*Herhangi bir şeyi birlikte, sırayla yapın: ‘’ Masayı toplama zamanı. Haydi üzerindekileri sırayla, birer birer taşıyalım . Önce sen başlamak ister misin?’’

*Birlikte , aynı anda yapın: ‘’ Sen odanın o tarafını süpürürken ben de bu tarafını süpüreyim. Ortada kocaman bir toz kümesi oluştururuz, sonra da süpürgelerimiz birbirlerine merhaba der.’’

Çocukların işbirliği yapma isteğini artıran eğlenceli aktiviteler

( Aniden ortaya çıkan bir çatışma olmadığında)

Sürekli yaşadığınız bir çatışmayı yaşamadığınız anlarda gündeme getirmek için oyunu kullanın.

*0-2 yaş arası: Çatışma içinde yer alan gerçek objelerle oynanan yönlendirilmemiş çocuk merkezli oyunlar ya da çocuğun davranışı doğrultusunda geliştirilen oyunlar (örneğin, araba koltuğunu oturma odasına koymak), gücün çocukta olduğu oyunlar

*2-8 yaş arası: Çatışmaya neden olan konuyla ilgili sembolik oyunlar ( örneğin, diş fırçalama olayı) , saçma oyunlar, gücün çocukta olduğu oyunlar

8-12 yaş arası: Çatışmanın rollerin değiştirilerek canlandırıldığı ve gücün çocukta olduğu oyunlar